6 Eylül 2014 Cumartesi

No, No, No, Noooooooooo

Yıllar sonraaaaaa tesadüfen karşılaştık Ayvalık yollarında... demeyi isterdim Özgün gibi. Ama bakalım yıllar sonra yarın sınav salonunda kimlerle karşılaşıcam!



Ülkemizin vazgeçilmezlerinden olan, tüm vatandaşların hayatlarında en az bir defa karşılaşmak zorunda kaldıkları o acı deneyimle 4 yıl aradan sonra ve tamı tamına 23 saat sonra bende karşılaşmayı büyük bir korkuyla beklemekteyim. Sonu bol S'li her sınav kategorisi için özel eğitim merkezlerinin açıldığı, girişine ödenen minimum 40-50 lira ile ülke sermayesinin arttırılıp enflasyonun düşürülmeye çalışıldığı o büyük organizasyona ben de katılarak hayırlı bir vatandaş olma yolunda adım adım ilerlemekteyim...



Ben o sınav salonlarına girmeyeli uğurlu kalemler, okunmuş şekerler ve sular, uğur getiren takılar da o salonlara giremez olmuş. Ama olsun varsın uğurlu rotring kalemim benimle gelmesin artık bende bütün yıl piyasada Kızılay dağıtmışcasına herkeste bulunan Faber Castel silgiye, üç beş yeni kaleme ve o muazzam şeffaf kalem kutusuna sahip olacağım için çok heyecanlıyım.





Gelelim sadede. Yarın İnşallah YDS adı altında anılan sözde ingilizce seviyemi ölçtüreceğim sınava teşrif edeceğim. Tabi günlerdir Boğaziçili olmama güvenerekden bu sınavı hiç sallamadım. Ne de olsa derslerde şakır şakır olmasa da oldukça konuşuyorum, yazıyorum, dinliyorum yani derslerden AA alıp Amerikalı hocalarımla muhabbet edebilecek kadar ingilizce bilgisine sahibim Elhamdülillah. Ama tabi özellikle Türkiye'de yaşıyorsan  artistliğin sonu figuranlıktırrr! Bir baktım test kitaplarına yok dıdının dıdısı. O an dedim nasıl Türkçe'yi bilmek yıllardır girdiğimiz Türkçe testlerinde ful yapmamıza yetmiyorsa İngilizce bilmek de YDS de iyi puan almak için yetmeyecek. Bu ironik durum da aslında Türk eğitim sisteminin öğrenme konusundaki yetersizliğini gözler önüne seriyor. Yıllardır Türkçe konuşuruz, Türkçe dersi alırız ama gel gör ki sınavlara göre Türkçe bilmiyoruz. Yıllardır İngilizce öğrendiğimiz varsayılıyor ama yine gel gör ki Boğaziçinde 1 yıl da öğrenilen ingilizceyi 10 yılda öğretemediler. As a result, yarın o sınava gireceğim ve ingilizce bilmediğimi varsayacaklar... Ah bide sevgili arkadaşlarımın bu sınav için hazırlandığını duymasaydım...


İşte, That's all about our country's bullshit education system! Fortunately, I am the member of Boğaziçi University; so, that's enough for me being regarded as fluent in English by instructors in my school.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder