26 Ekim 2014 Pazar

Even though we are "Others"



Victor Hugo'nun unutulmaz eserlerinden biri olan Lés Misrables-Sefiller kitabı eline alan çoğu kişide bugüne kadar nasıl okumamışımmmm!!! hayıflanmasına sebep olmuştur. Çoğu başarılı romanda olduğu gibi kitap okuyucuyu kendi dünyasından uzaklaştırıp başarılı bir şekilde kurgulanmış yeni bir dünyaya doğru yolculuğa çıkarıyor. Sayfaların nasıl ilerlediğine dikkat bile edilemeden sürekleyici bir şekilde ilerleyebiliyoruz kitapla.

Bu kitapla, tarihin tekerrürden ibaret olduğunu başarılı bir şekilde kurgulanmış olaylar silsilesiyle bir kez daha görebiliyoruz. Adalet olgusu, bağımsızlık, özgürlük, sosyo-ekonomik uçurumlar, aşk ve vefa gibi birçok başlık bir arada bu kadar başarılı ve detaylı bir şekilde nasıl kurgulanabilir diye soruyor okuyucu kendine. Ayrıca eserdeki karakterlerinin derinlemesine kişilik tasvirleri, zaafları ve zaafları uğrunda göze alabildikleri ve insan ruhunun doğruyu bulmaya karşı olan eğilimi okuyucuyu kendi kişiliği üzerinde de düşünmeye sevk ediyor. Ama benim için asıl şaşırtıcı olan örneğine nadir rastlanır bir aktarımla bu başarılı eserin sinemaya uyarlanabilmiş olması. Kitap size istediğiniz kadar ciltlerce yazabilmeniz için şans verirken, kısıtlı bir sürede izleyiciye-helede kitabı okuyan kesime- bu kadar başarılı bir şekilde sinema perdesinden aktarmak oldukça zordur. Bir de bu zorluğun üzerine filmin müzikal olarak hazırlanması eklenince...

Bugüne kadar izlediğimiz kitaptan uyarlama çoğu film hem izleyicilerden hem de deneyimli eleştirmenlerden  çoğunlukla olumsuz yönde eleştiri almıştır. Mesela Dan Brown gibi bir yazarın Angels & Diamonds adlı eserinde bırakın anlatımın sinemada detaylı olarak işlenmeyişini kitabın baş karakterlerinde bazıları filimde yer bile almamıştır. Hele de yazar hala hayattayken yapılabilen böyle bir uyarlama ve yazarın buna büyük bir tepki vermemiş olması şaşılacak bir durumdur. Bizim ülkemizin trajikomik kitap uyarlaması dizilerinden burada bahsetmek bile istemiyorum! Çok beğenilen Harry Potter serisinde bile kitapları okuyanlar filmin o tadı vermediğini söylerler...

Kitaptan uyarlamalar konusunda pek talihli bir sinema geçmişimiz olmayınca, çoğu izleyici Lés Miserable' dan da büyük ihtimalle harikalar beklemedi. Ben de filmi 2 yıl sonra izleme şansı bulan biri olarak, ders çalışmamaya bahane ürettiğim bir esnada 2 buçuk saatimi bu filme feda ettim ve aslında iki yıldır böyle bir eseri izlememiş olmanın pişmanlığını yaşadım. Gerek atmosfer, gerek karakterler ve gerekse filmin izlerken uyandırdığı duygular, kitabı okurken hissettiklerim ve hayal ettiklerimle büyük oranda benzerdi. Birde diyaloglara büyük bir ustalıkla ritm eklenince film tadından yenmez bir kıvama gelmiş :) Ama tabi bizim kitabı okurken vefasızlığına ve duyarsızlığına bir de acımasızlığını ekleyen damadımızın Jean Valjean'i 24601 kimliğiyle yargılayıp onu yalnızlığa terk ettiğini filmde göstermese de unutmadık! Ve bu da zaten filmimizin tek ama en önemli eksiğiydi.



Uzun yorumun kısası izlemeyenler önce kitabı okusun, sonra da bir güzel izlesin...


Bir de neden mi "others"? http://www.lesmis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder